|
||
İDLİBDEN TEL ABYADA | ||
Ramazan Tunç | ||
ratunc44@hotmail.com | ||
İdlib şu an kendi şehirlerimizden daha fazla duyduğumuz bir il ismi. Çünkü herkes tarafından bilinen, Rusya destekçisi rejim güçleri tarafından kuşatılan, bu sebeple yaklaşık 4-5 milyon Suriyelinin daha kapımıza dayandığı büyük bir tehdidi içeren şehirdir İdlib. Bunlar bilinen ve görünenler. Şu an yoğun diplomasi ve askeri hareketlilik de devam etmektedir. Ancak ben işin, Rusya’nın yaptığı bizim için tehlikeli olan plan açısından değinmek istiyorum. Amerika, pyd veya ypg’yi (hepsi pkk uzantılı birer terör örgütüdür.) kullanarak Suriye’nin petrol açısından zengin bölgelerine geçte olsa konmayı bildi. Bununla yetinmeyerek sınırımız boyunca uzanan bir terör koridoru oluşturmaya çalıştı ve meşru bir devlet oluşturma çabası içine girdi. (Hala bu plan gizliden de olsa yürütülmeye çalışılmaktadır) Bu hamleleri gören Türkiye bu koridora izin vermemek için defalarca Washington ve Pentagon ile temasa geçti ve gerçek müttefikin kim olduğu hatırlatıldı ancak bir sonuç alınamadı. Sonunda Amerikan vahşi kapitalizminden uzaklaşmaya başlayan Türkiye, Rusya’nın sosyalist görünen ancak kendi çıkarları için her şeyi hiçe sayabilecek sistemine yakınlaşmaya başladı. Bu noktada Rusya yavaş yavaş planını devreye almaya başladı. Uçak düşürülmesi ve büyükelçi katliamı gibi derin yaralar bırakması gereken olaylar hızla kapandı ve S-400 anlaşması, Akkuyu Nükleer Santrali yapım anlaşmaları, Türk Akımı gibi projeler hızla ve Türkiye lehine şartlar ile onaylandı. Aslında bunların hepsi planın bir parçasıydı. Peki plan neydi? Rusya’nın planı, Amerika’nın var olduğu Suriye topaklarının, Rusya destekli rejim güçleriyle ele geçirilmesi imkansıza yakındı. Ancak Türkiye gibi bir ülke o toprakları ele geçirebilir ve Rusya’da daha sonra bu alanları Türkiye ile yapacağı Suriye’nin toprak bütünlüğü anlaşmalarıyla da geri alabilecekti. İlk zamanlarda da Fırat Kalkanı Harekâtı, Zeytin Dalı Harekâtı ile de Rusya’dan tam destek alan Türkiye bu terör koridorunu yıktı. Rusya’da Suriye’de oldukça güçlü olduğundan ve Türkiye’ye destek verdiğinden dolayı hızlı bir ilerleme gerçekleşti. Ne zaman ki Fırat’ın Doğu’suna, Barış Pınarı Harekâtı düzenlendi işte o an ipler gerildi ve Rusya’nın planı su üstüne çıkmaya başladı. Amerika’yı karşısına alan Türkiye, Barış Pınarını başlatıp Tel Abyad ve Resulayn’ı alınca, Amerika petrol yataklarının gideceği korkusuyla hemen anlaşma masasına oturdu ve 120 saat içinde bütün bölgede ki terör unsurlarının çıkacağı, 30 km derinlik, 120 km sınır boyunca güvenli bölge olacağı taahhüdü ile masadan kalktı. Bu bizim için Türkiye için tam bir zaferdi ki, Rusya hemen araya girdi ve kendi planına aykırı olduğunu ortaya çıkardı. Sadece aldığımız bölgelerde bulunmamız gerektiğini ve 5-10 km derinlikte beraber devriye olmasını ‘’Suriye’nin toprak bütünlüğü için’’ cümlesi ile gizleyerek ilerleyişimize mâni oldu. Münbiç’de yoğun bir şekilde terör mensubu var olmasına rağmen Amerika’nın boşalttığı bölgeye giren Rusya hiçbir terör üyesini çıkarmadı ve bizim için tehdit bugün bile devam etmektedir. (Unutulmamalıdır ki Rusya’nın başkenti Moskova’da terör örgütü ofisi resmi olarak bulunmaktadır.) Bugün İdlib ise çok karışık ve sıkıntılı bir durumda. Bugün İdlib verilirse yarın Afrin, El-Bab ve diğerleri istenecek ve daha büyük krizler ile karşılaşacağız. Amerika tekrar müttefikliğimizi kazanmaya çalışırken Rusya kendi çıkarları için rejimi kullanarak bizi zor duruma düşürmeye çalışıyor. Ancak unutulmamalıdır ki bu zor görünen ve hava sahasının bile kapalı olduğu bu ortamda askeri hamleler tabi ki belirleyici olmakla beraber, hangi taraf daha mecbur ise diğer tarafa geri adım o ülkeden gelecektir. Türkiye son üç harekât ile terör koridorunu yıktı. Eminim ki devlet aklı yine devrededir ve zora girmiş bu oyunda bizi sonuca götürecek müthiş hamleler yapacaktır. Görüşmek üzere…. |
||
Etiketler: İDLİBDEN, TEL, ABYADA |
|
Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.